Onu her affettiğinde, seni biraz daha sevecek ama sen onu sevmeyi bırakacaksın, bu yüzden onun seni en çok sevdiği gün artık ona karşı hiçbir şey hissetmeyeceksin.
gerizekali bi boktan anlamayan gün yüzü gömemis birbirinin tepesinde yetisme ferdiyetci olamayan sahsiyetsiz fikirsiz asagilik piskolojisine batmis baskalarini gözetlemeden duramayan ve kendini kesfedememeis kendisi gibi olamayan gerizekali türk milleti
Bu insanlarla alakalı değil kendimle alakalı. Derdim sen de değilsin belki de, ki buna çok eminim. Sadece iç huzurumu kaybettim, gerçekten hissedebilme yeteneğimi kaybettim. Bu kimseyle alakalı değil, sadece kendimle alakalı. Bunun farkındayım ama nasıl içinden çıkacağım hakkında hiçbir fikrim yok.
Bazen kendimden gerçekten nefret ediyorum. Bazen durup dururken kendimden utanıyorum ve nedenini bilmiyorum. Belki de şuana kadar nasıl bu kadar salak olabildiğime anlam veremediğim içindir, veya sadece bir iç huzursuzluk.
Hissedemediğim için üzülüyorum. Neden mutlu olamıyorum, neden hissedemiyorum? Neden bitmek bilmeyen bu baş ağrıları var? Neden hiçbir zaman kendimi huzurlu hissedemiyorum?
Ben artık hiçbir şey bilmiyorum, hiçbir şey bilmek istemiyorum, sadece eski hayat enerjimi istiyorum. Eskiden birini yoğun duygularla sevebilme becerim vardı, aldın onu benden. Artık yok. Yapamıyorum, hissedemiyorum ve bu beni o kadar üzüyor ki.
Hiçbir şey hissetmediğimi düşünsem bile hala neden ağlayabiliyorum hiçbir fikrim yok. Belki de beraber geçirdiğimiz onca zamanın sonucu olarak oluyordur bu, belki de birbirimize haksızlık ve yazık ettiğimize ağlayabiliyorumdur ve şuan içimdeki şu hissin sebebi budur ama bilmiyorum.
Belki hala seviyorumdur, artık ne hissettiğimi bilmiyorum ama öyle olsa bile bunu göstermek içimden gelmiyor çünkü önceden gösterdiğimde beni her zaman pişman ettin.
Sürekli kavga etmek, sürekli tartışmak, sinir krizleri, senin tavırların sonucu ağlamam bütün bunlar sistematik olarak 1 yıla yakın devam etti ve bir yılın sonunda bir de bakmışım ki sana karşı hissedebildiğim tek şey zamanın verdiği bağlanmışlık ve gerginlik.
Seni hiçbir zaman gerçekten üzmek istememiştim, senin de kasıtlı olarak yaptığına inanmıyorum veya inanmak istemiyorum. Seni bilmiyorum ama ben çok yoruldum. Beni çok yordun. Belki ben de seni son zamanlarımıza doğru yordum ama içimde hiçbir şey kalmamıştı.
Sana anlatacak iki kelime lafım, yazacak iki satır cümlem, arayacak sebebim, gelecek bahanem hiç mi hiç kalmadı. Ben bu yazgıyı sinemde kabul ettim, seni ağlatan şey beni öldürdü. Yanılmanın yükü hiç inmiyor omuzlarımdan.